3 sonuçtan 1 ile 3 arası

Konu: Bir Nur'ki....(dilim tutuldu ; şaşkınım)

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 18.904, Level: 87
    Points: 18.904, Level: 87
    Level completed: 11%,
    Points required for next Level: 446
    Level completed: 11%, Points required for next Level: 446
    Overall activity: 7,0%
    Overall activity: 7,0%
    Achievements
    yagmurdamlasi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Sitemizin Ninesi
    Üyelik tarihi
    Jan 2009
    Mesajlar
    2.304
    Points
    18.904
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    18

    Standart Bir Nur'ki....(dilim tutuldu ; şaşkınım)

    Bir Nur'ki....(dilim tutuldu ; şaşkınım)


    yleyecek kelime bulamıyorum...
    bunu okudum ve Allah şahidim dilim tutuldu resmen , kalbim bir tuhaf oldu söyleyecek kelimem kalmadı Allahım ...bu nasıl birşey ; MaşaAllah , BarekAllah , SüphanAllah...



    ***********************



    Ahmed yaratılmış o büyük Nur-u Ehad'den
    Her zerrede nurdur, o ezelden hem ebedden
    Bir nur ki odur hem yüce hem lâyetenahî
    Ol Fahr-i Cihan Hazret-i Mahbub-u İlahî
    Parlattı cihanı bu güzel Nur-u Muhammed (A.S.M.)
    Halkolmasa, olmaz idi bir zerre ve bir ferd
    Ol nuru ânın, her yeri her zerreyi sarmış
    Baştan başa her dem bu kesif zulmeti yarmış
    Bir nur ki odur sade ve hem lâyetezelzel
    Âri ve berî cümleden üstün ve mükemmel
    Bir nur ki bütün zerrede ancak o nümâyân
    Bir nur ki verir kalblere hem aşk ile iman
    Bir nur ki eğer olmasa ol nur hele bir an
    Baştan başa zulmette kalır hem de bu ekvan
    Bir nur ki değil öyle muhat, hem dahi mahsur
    Bir nur ki eder kalbi de pürnur, çeşmi de pürnur
    Bir lem'adır andan, şu büyük şems ve kamerler
    Hep işte o nurdan bu acaib koca âlem
    Halk oldu o nurdan yine Cennet'le Cehennem
    Şekk yok ki o nurdur okunan Hazret-i Kur'an
    Ol nur-u ezel hem sebeb-i hilkat-ı insan
    Her şeye odur mebde' ve asıl ve esas hem
    Ondan görünür nev'-i beşer böyle mükerrem


    Bir zerre değil, bahr-i muhit o bahr-i münirden
    Hem nasıl beşer hiç kalıyor hepsi de birden
    Şekk yok ki cihan, katre-i nurundan o nurun
    Şekk yok ki bu can, zerre-i nurundan o nurun
    Sönsün diye üflense, o derya gibi kaynar
    Söndürmeğe hem kimde aceb zerre mecal var
    Söndürmeğe kalkmıştı asırlar dolu küffar
    Kahreyledi her hepsini ol Hazret-i Kahhar
    Hep sönmüş asırlar, yanıyor sönmeden ol
    Tarihe sorun, kimdir o nur, hem kim imiş menfur
    Alnında yanan Nur-u Muhammed'di Halil'in
    Yetmezdi gücü, bakmağa her çeşm-i alilin
    Görseydi Resul'ün o güzel nurunu, Nemrud
    Yakmazdı o dem, nârını ol kâfir-i matrud
    Bir sivrisinek öldürüyor o şah-ı cihanı (!)
    Atmıştı Halil'i ateşe çünki o cani
    Bir perde açıp söyledi Hak gizli kelâmdan
    Ol ateşe bahseyledi hem berd ü selâmdan
    "Dostum ve Resulüm yüce İbrahim'i ey nâr
    At âdetini, yakma bugün, sen onu zinhar!"
    Bir gizli hitab geldi de ol dem yine Hak'tan
    Bir abd-i mükerrem dahi kurtuldu bıçaktan
    Ol nurdan için Yunus'u hıfzeyledi ol hut
    Ol nur ile kahreyledi hem kavmini ol Lut


    Ol hüsn-ü cemal, eyledi âlemleri hayran
    Nerden onu bulmuş, acaba Yusuf-u Ken'an
    Hikmet nedir, ol derdlere sabreyledi Eyyub
    Hem sırrı nedir, Yusuf için ağladı Ya'kub
    Öldükçe dirildikçe neden duymadı bir his
    Ol namlı nebi, şanlı şehid Hazret-i Cercis
    Hasretle neden ağladılar Âdem ve Havva
    Kimdendi bu yıllarca süren koskoca dava
    Hem âh, neden terkedilip Ravza-i Cennet
    Bir dâr-ı karar oldu neden âlem-i mihnet
    Nur şehri olan Tur'da o dem Hazret-i Musa
    Esrar-ı kelâm hep çözülüp buldu tecella
    Bir parça Zebur'dan okusa Hazret-i Davud
    Başlardı hemen sanki büyük mahşer-i mev'ud
    Bilmem ki neden, yel ve sular hep onu dinler
    Bilmem ki neden, hep işiten âh! diye inler
    Mahluku bütün kendine râmetti Süleyman
    Nerdendi bu kuvvet, ona kimdendi bu ferman
    Yellerle uçan şanlı büyük taht-ı mukaddes
    Esrar-ı ezelden o da duymuş yine bir ses
    Ol hangi acib sır ki, çıkar göklere İsa
    Kimdir çekilen çarmıha, kimdir yine Yuda
    Nur derdi için tahtını terkeyledi Edhem
    Bir başkasının tahtı olur derdine merhem


    Çok şahs-ı veli, nur ile hem etti kanaat
    Çok şahs-ı denî, nur ile hem buldu keramet
    Her hepsi de pervanesi, üftadesi nurun
    Her hepsi muamma, gücü yetmez bu şuurun
    Fillerle varıp Kâbe'ye hem Ebrehe zalim
    İsterdi ki yapsın nice bin türlü mezalim
    İsterdi ki o beyt yıkılıp şöhreti sönsün
    Halk Kâbe'yi terkederek kiliseye dönsün
    İsterdi ki çeksin doğacak nura bir sed
    Hem doğmadan ölsün diye Mahbub-u Müebbed
    Günlerce gidip Kâbe'ye hem yaklaşan ordu
    Birdenbire bir tehlike sezmiş gibi durdu
    Sür'atle gelip bir sürü kuş, semt-i bahirden
    Taş harbine başlar pek acib hepsi birden
    İndikçe havadan o muamma gibi taşlar
    Cansız yıkılıp yerlere yatmış nice başlar
    Şahıyla beraber kocaman orduyu Mevlâ
    Olsun diye Mahbub'a nişan, eyledi mevta
    Hem kavm-i Kureyş, söndürelim derken o nuru
    Erkek ve kadın, cümlesinin kaçtı huzuru
    Müşrik ve muvahhid, iki fırka olup urban
    Yıllarca dökülmüş yine üstüne bir kan
    Şakk etti Kamer, Fahr-i Beşer, ol yüce Server
    Her yerde ve her anda onun nuru muzaffer


    Kur'andı kali, nurdu yolu, ümmeti mutlu
    Ümmet olanın kalbi bütün nur ile doldu
    Çekmezdi keder, ol sözü cevher, özü kevser
    Ol Sure-i Kevser, dedi a'dasına "ebter!"
    Ol Şems-i Ezel'den kaçınan ol kuru başlar
    Gayya-i Cehennem'de bütün yakmış ateşler
    Bitmişti nefes, çıkmadı ses, bıktı da herkes
    Ol nura varıp baş eğerek hem dediler pes
    İdraki olan kafile ayrıldı Kureyş'ten
    Feyz almak için doğmuş olan şanlı güneşten
    Ol kevser-i Ahmed'den içip herbiri tas tas
    Olmuştu o gün sanki mücella birer elmas
    Ol başlara taç, derde ilâç, mürşid-i âlem
    Eylerdi nazar bunlara nuruyla demadem
    Bunlardı o a'dayı boğan bir alay arslan
    Hak uğruna, nur uğruna olmuş çoğu kurban
    Bunlardan o gün ehl-i nifak cümle kaçardı
    Müşrik ise, ol aklı anın kalmaz uçardı
    Bunlardı o Peygamberin ashabı ve âli
    Dünyada ve ukbada da hem şanları âlî
    Tavsif ediyor bunları hep şöylece Kur'an:
    Sulh vakti koyun, kavgada kükrek birer arslan
    Hep yüzleri pâk, sözleri hak, yolları haktı
    Merkebleri yeller gibi Düldül'dü, Burak'tı
    (Orjinal Sayfa: 103)
    Bir cezbe-i "Yâ Hayy!" ile seller gibi aktı
    A'daya varıp herbiri şimşek gibi çaktı
    Bunlardı o gün halka-i tevhidi kuranlar
    Bunlardı o gün baltalayıp küfrü kıranlar
    Bunlardı mübarek yüce cem'iyet-i şûra
    Bunlardı o nurdan dizilen halka-i kübra
    Bunlardı alan Suriye, Irak, ülke-i Kisra
    Bunlarla ziyadar o karanlık koca sahra
    Bunlardı veren hasta, alîl gözlere bir fer
    Bunlardı o tarihe geçen şanlı gazanfer
    Her hepsi de bir zerre-i nuru o Habib'in
    Her an görünür gözlere ondan nice yüzbin
    Nur altına girmiş bulunan türlü cemaat
    Hem buldu beka, hem de bütün gördü adalet
    Ecdad-ı izamın o büyük ruhları küskün
    Zira ne küfürler okunur onlara her gün
    Yağmıştı o gün âh ne kederler, ne elemler
    Âciz onu hep yazmağa, eller ve kalemler
    Binlerce yetimin yıkılan kalbini sen yap
    Afvet yeter artık, o Habib aşkına ya Rab!..
    Derken yeter artık, bizi afvet güzel Allah
    Sarsıldı cihan, öldü de bir gümgüme nâgâh
    Buz parçası halinde bulut, bir yere düşmüş
    Erkek ve kadın hepsi de ol semte üşüşmüş


    Derhal açılıp gökyüzü hem parladı
    ol nurdan gelen Risale-in Nur
    Hallak-ı Rahîm eyledi mahlukunu mesrur
    Zulmet dağılıp başladı bir yepyeni gündüz
    Bir neş'e duyup sustu biraz ağlayan o göz
    Bir dem bile düşmezken onun âhı dilinden
    Kurtuldu, yazık dertli beşer derdin elinden
    Ol taze güneş, ülkeye serptikçe ışıklar
    Hep şâd olacak, şevk bulacak kalbi kırıklar
    Her kalbe sürur, her göze nur doldu bu günden
    Bir müjde verir sanki o bir şanlı düğünden
    Arzeyleyelim ol yüce Allah'a şükürler
    Kalkar bu kahr u cehl ü dalal, şirk ü küfürler
    Ol nur-u Hüda saldı ziya, kalbe safa hem
    Gösterdi beka, göçtü fena, buldu vefa hem
    Çıkmıştı şakî, geldi nakî gördü adavet
    Eylerdi nefiy, oldu hafî nur-u hidayet
    Fışkırdı Risale-i Nur, ufuktan nur-u Risalet
    Ol nur-u Risalet verecek emn ü adalet
    Allah'a şükür, kalkmada hep cümle karanlık
    Allah'a şükür, dolmada hep kalbe ferahlık
    Allah'a şükür, işte bugün perde açıldı
    Âlemlere artık yine bir neş'e saçıldı
    Artık bu sönük canlara can üfledi canan
    Artık bu gönül derdine ol eyledi derman
    Bir fasl-ı bahar başladı illerde bu günden
    Bir sohbet-i gül başladı dillerde bu günden


    Benden bana ben gitmek için Risale-i Nur diye koştum
    Nur derdine düştüm de denizler gibi coştum
    Bir zerrecik olsun bulayım der de ararken
    Düştüm yine derya gibi bir nura bugün ben
    Verdim ona ben gönlümü baştan başa artık
    Maşukum odur şimdi benim, ben ona âşık
    Ol nur-u ezel hem kararan kalblere lâyık
    Ol nurdan alır feyzini hem cümle halâyık
    Kahreyledi ol zulmeti Risale-i Nur'a akanlar
    Nur kahrına uğrar, ona hasmane bakanlar
    Küfrün bütün alayı hücum etse de ey nur
    Etmez seni dûr, kendi olur belki de makhur
    Sensin yine hazır, yine sensin bize nâzır
    Ey nur-u Rahîm, ey ebedî bir cilve-i kudret-i Fâtır
    Bir neş'e duyurdun imanla sırr-ı ezelden
    Bir müjde getirdin bize ol namlı güzelden
    Madem ki içirdin bize ol âb-ı hayattan
    Bir zerre kadar kalmadı havf şimdi memattan
    Hasret yaşadık nuruna yıllarca bütün biz
    Masum ve alîl, türlü bela çekti sebebsiz
    Yıllarca akan, kan dolu gözyaşları dinsin
    Zalim yere batsın, o zulüm bir yere sinsin
    Yıllarca, asırlarca bu nurun yine yansın
    Öksüz ve yetim, dul ve alîl hepsi de kansın


    Ey nur gülü, nur çehreni öpsem dudağından
    Kalb bahçesinin kalbine diksem budağından
    Her dem kokarak hem o güzel rayihasından
    Çıksam yine ben âlem-i fâni tasasından
    Nur güllerin açsın, yine miskler gibi tütsün
    Sinemde bu can bülbülü tevhid ile ötsün
    Sensin bize bir neş'e veren ol gül-ü hâlis
    Sensin bize hem cümleden a'lâ, dahi muhlis
    Ey Nur-u Risalet'ten gelen bir bürhan-ı Kur'an
    Ey sırr-ı Furkan'dan çıkan hüccet-i iman
    Sendin bize matlub, yine sendin bize mev'ud
    Sayende bugün herkes olur zinde ve mes'ud
    Her an seni bekler ve sayıklardı bu dünya
    Hak kendini gösterdi, bugün bitti o rü'ya
    Bin üçyüz senedir toprağa dönmüş nice milyar
    Mü'min ve muvahhid seni gözlerdi hep ey yâr
    Her hepsi de senden yana söylerdi kelâmı
    Her hepsi de her an sana eylerdi selâmı
    Nur çehreni açsan, atarak perdeyi yüzden
    Söyler bana ruhum yine مَا ازْدَدْتُ يَقِينًا
    V, ezelden bunu ben eyledim ezber
    Risale-in Nur'dur v o son müceddid-i ekber
    Yüzlerce sened, hem nice yüzlerce işaret
    Eyler bu mukaddes koca davaya şehadet
    En başta gelen şahid-i adl Hazret-i Kur'an
    Göstermiş ayânen otuzüç yerde o bürhan
    Çok sır ki, bilenler oluyor hep sana âgâh



    كُنْ قَادِرِىَّ الْوَقْتِ demiş ol pir-i muazzam
    Binlerce veli hem yine yapmemiş oış buna bin zam
    Mu'cizdir o söz, haktır o öz, görmedi her göz
    Artık bu muammaları gel sen bize bir çöz
    Altıncı Söz'ün aldı bütün fiil ü sıfâtı
    Verdim de arındım ona hem zât u hayatı
    Müflis ve fakir bekliyordum şimdi kapında
    Tevhide eriştir beni, gel varını sun da
    Ben ben diye, yazdımsa da sensin yine ol ben
    Hiçten ne çıkar, hem bana benlik yine senden
    Afvet beni ey afvı büyük, lütfu büyük Risale-in Nur
    Bir dem bile hem eyleme senden beni ya Rabbena mehcur
    Nur aşkına, Hak aşkına, dost aşkına ey nur
    Nurunla ve sırrınla bugün kıl bizi mesrur
    Ey Nur-u Ezel'den gelen Nur-u Muhammed (A.S.M.)
    Ey sırr-ı imandan gelen nur-u müebbed
    Binlerce yetimin duyulan âhını bir kes
    Sarsar o büyük arşı da v bu çıkan ses
    V cemilsin, yeter artık bu celalin
    Göster bize ey Nur-u Muhammed, bir kerre cemalin
    Dergâhını aç, et bize ihsan, yine ey nur-u Risalet
    Biz dertli kuluz, kıl bize derman, yine ey nur-u hakikat
    Emmare olan nefsimizin emrine uyduk
    Ver bizlere sen nur ile îkan, yine ey Nur-u Kur'an
    Hırs ateşi sönsün de gönül gülşene dönsün
    Saç nurunu, hem feyzini her an, yine ey nur-u iman
    Sen nur-u Bedi', Nur-u Rahîm'sin bize lütfet
    Hep isteğimiz aşk ile iman, yine ey Nur-u İlahî
    Dinin çekilip, dev gibi saldırmada vahşet
    Rahmet bizi garketmeye tufan, yine ey Nur-u Rahmanî


    Pürnura boyansın bütün âfâk-ı cihanın
    Her yerde okunsun da bu Kur'an, yine ey Nur-u Sübhanî
    Mahbubuna uyduk, hepimiz ümmeti olduk
    Ağlatma yeter, et bizi handan, yine Ey Nur-u Rabbanî
    Ol Ravza-i Pâk-i Ahmed'i (A.S.M.) göster bize bir dem
    Artık olalım hep ona kurban, yine Ey Nur-u Samedanî
    İslâm'a zafer ver, bizi kurtar, bizi güldür
    A'damızı et hâk ile yeksan, yine ey Nur-u Furkanî
    Her belde-i İslâm ile, olsun bu yeşil yurd
    Tâ haşre kadar cennet-i canan, yine ey Nur-u imanî
    Ol Fahr-i Cihan, Âl-i Abâ hakkı için ya Rab
    Hıfzet bizi âfât u beladan, ya Nur-el Envar, bihakkı ismike-n Nur!

    Âciz, bîçare talebeniz
    Hasan Feyzi (Rahmetullahi Aleyh)
    Yuvasız Kuşa Bile Dal Verip Yuva Kurduran Rabbim...Hakkımızda En Hayırlısı Neyse Bizlere de Onu Nasip Eyle. AMİN..


  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 7.549, Level: 57
    Points: 7.549, Level: 57
    Level completed: 99%,
    Points required for next Level: 1
    Level completed: 99%, Points required for next Level: 1
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    NurGezgini - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Jul 2009
    Yer
    istanbul
    Mesajlar
    451
    Points
    7.549
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    16

    Standart Cevap: Bir Nur'ki....(dilim tutuldu ; şaşkınım)

    Ey Nur-u Risalet'ten gelen bir bürhan-ı Kur'an
    Ey sırr-ı Furkan'dan çıkan hüccet-i iman...
    Risale-in Nur'dur o son müceddid-i ekber
    Yüzlerce sened, hem nice yüzlerce işaret...
    Kutsal çilenin Nur kahramanlarından ve talebelerinden Hasan Feyzi (Rahmetullahi Aleyh)ağabeyin yürek ikliminden süzülmüş bu nurlu davanın dizeleri...Allâh yazandan da.,buraya taşıyıp paylaşıma sunandan da razı olsun inşaAllâh...teşekkürü borç bilirim yagmur-damlası...
    Ne Cennettir ucuz ne de Cehennem luzümsuz...
    Mesul olduğunla Meşgül ol...
    Hak ile Meşgül olmazsan Batıl seni işgal eder.!

  3. #3
    ***
    DIŞARDA
    Points: 9.735, Level: 66
    Points: 9.735, Level: 66
    Level completed: 22%,
    Points required for next Level: 315
    Level completed: 22%, Points required for next Level: 315
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    Nuralanur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Jul 2009
    Yer
    xxx
    Mesajlar
    1.617
    Points
    9.735
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    17

    Standart Cevap: Bir Nur'ki....(dilim tutuldu ; şaşkınım)

    Rabbim ebeden razı olsun nurları anlamayı nasip etsin
    Allah’a bin kere hamd olsun. Sonra, ben cemiyetin iman selâmeti yolunda âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmi beş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun.

Benzer Konular

  1. "Güneş .... İçin Tutuldu" Denir Mi?
    By ACİZKUL in forum Hadis Bahçesi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 05.07.09, 20:38
  2. Dilim Kalbe İndirdim, Buyur Yâr..
    By Reyhani in forum Serbest Kürsü
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 13.01.09, 11:08

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •