Sayfa 2/2 İlkİlk 12
16 sonuçtan 11 ile 16 arası

Konu: Anarşi - Terör ve Bölücülük Sebeb ve Çareleri

  1. #11
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Anarşi - Terör ve Bölücülük Sebeb ve Çareleri

    KOMÜNİZMİN KARŞISINDA RİSALE-İ NUR

    Komünizmin en dehşetli iki hususiyeti vardır:

    Biri: Allah’ı, maneviyatı, manevî değerleri ve ahlakî esasları inkâr eden ateistliği ve materya*listliğidir.

    İkincisi: Ferd mülkiyetini ve hiçbir hürriyet hakkını tanımayan ve idareciler zümresi dikta*törlüğü olan aşırı dev*letçiliğidir.

    Komünizmin merkezi sayılan Rusya, aşırı dev*letçi*liğini mecburiyetle zayıflatmış, fakat din*sizliğini terketmiş olduğu hak*kında henüz ha*berler işitilmemiştir. Belki açık dinsizli*ğini, daha dehşetli olan nifak şekline çevirmiş olabi*lir.

    Nitekim Emirdağ Lâhikası’nın 58. sahife*sinde 1946’lerde ya*zılan mek*tubda, yani 1946’ten sonra, hem aynı eserin 21. sa*hifesine göre elli sene sonra yani 1996’lerde, medeniyet dün*ya*sında deccalane bir vahşet doğa*cağını, aynı ese*rin 249. sa*hifesinde de gelecek müdhiş belâlar ve anarşiliğe karşı Risale-i Nur’un çare olarak resmen neşredilmesi gerektiğini ve Mektubat eserinin 56. sahifesinde ikinci cereyan, yani ge*niş dairedeki dinsizlik cereyanı intişar ede*rek pek kuvvetli görüneceği zaman İslâm ve İsevî ittifakının kuvvetiyle mu*ka*bele edilece*ğini bildiren beyanlar gibi, Risale-i Nur’un ikaz ve ihbarları gösteriyor ki; iman ve küfür müca*delesi ciddiye*tini koru*maktadır ki, müteyakkız bulunmayı gerekti*rir.

    Hem bu sebepledir ki, Risale-i Nur’da Komünizm ve if*sad cereyanlarına karşı ikaz eden ve Risale-i Nur’un maksad ve vazi*fesini bildiren be*yanlar vardır. Bu beyan ve ikazlar*dan birkaçı şöyledir:

    «Kur’an-ı Hakîm’in sırr-ı hakikatıyla ve i’cazı*nın tılsımıyla, benim ve Risale-i Nur’un proğ*ramımız ve mesleği*miz ve bilfiil semeresini gördüğümüz ve çalıştı*ğımız ve gaye-i hareketi*miz ve hedefimiz, ölümün idam-ı ebedîsinden iman-ı tahkikî ile bîçareleri kur*tarmak ve bu mübarek milleti de her nevi anarşilikten muha*faza etmektir.» (Emirdağ Lâhikası-I sh: 28)

    «Biz, bütün kuvvetimizle anarşiliğe bir sedd-i Zülkarneyn gibi, bir sedd-i Kur’anî te’si*sine ça*lışıyo*ruz. Bize ili*şenler, anarşilik ve belki ko*mü*nistliğe ze*min ih*zar ediyorlar.» (Emirdağ Lâhikası-I sh: 31)

    Bu feci durum karşısında resmî makamlar hal çaresini aramak için kendisiyle istişare etme*leri gerekirken, aksine mah*kemelere vermekle or*taya konan çok garip muameleyi Bediüzzaman şöyle ifade eder:

    «Hem beklerdim ki; “vatanımızda anarşiliğe inkı*lâb eden komünist tehlikesine karşı Nur*ların hizmeti ne dere*cededir ve bu mübarek va*tan bu deh*şetli seye*landan nasıl muhafaza edi*lecek?” gibi dağ misillü mes*’elelerin sorulma*sı*nın lüzumu varken, sinek kanadı ka*dar ehem*miye*ti olmayan ve hiç bir me*dar-ı mes’uliyet olmayan cüz’î ve şahsî ve garazkârların ifti*ra*larıyla habbe, kubbeler yapılmış mes’eleler için bu ağır şerait altında hiç ömrümde çekmediğim bir perişani*yetime sebebiyet verildi. Bize üç mahkemenin sorduğu ve be*raet verdiği aynı me*s’elelerden ve âdi ve şahsî bir-iki mes’ele için manasız sualler edildi.» (Şualar sh: 377)

    «Halbuki din terbiyesi olmasa, Müslü*manlarda istibdad-ı mutlak ve rüşvet-i mutlaka*dan başka çare olamaz. Çünki nasıl bir Müslüman, şim*diye kadar ha*kiki Yahudi ve Nasrani olmaz belki dinsiz olur, bütün bütün bozulur. Öyle de bir Müslüman, bolşevik ola*maz. Belki anar*şist olur, daha istibdad-ı mutlaktan başka idare edilmez.» (Şualar sh: 516)

    “Ne Komünistlik, ne de İslâmiyet; biz orta bir yol*dan gideriz, medeni bir hayat yaşarız” gibi bir iddianın asılsız*lığını Bediüzzaman Hazretleri şöyle beyan eder:

    «Küfür ile iman ortası yoktur. Bu mem*lekette İslâmiyet’e karşı komünist mücadelesi or*tası olamaz. Sağ ve sol, ortası üç meslek icab et*tirir. Eğer İngiliz, Fransız deseler hakları var. Sağ İslâmiyet, sol komü*nistlik, ortası da Nasraniyet diyebilirler. Fakat bu va*tanda küfr-ü mutlaka karşı iman ve İslâmiyet’ten başka bir din, bir mezheb ola*maz. Olsa, dini bırakıp komünist*liğe girmektir. Çünki hakiki bir müslüman hiçbir zaman Yahudi ve Nasrani olamı*yor. Olsa olsa dinsiz olup tam anarşist olur.» (Emirdağ Lâhikası-II sh: 59)

    «Şimdi fen ve felsefenin dalâlet kısmı; yani Kur’anla barışmayan, yoldan çıkmış, Kur’ana muhale*fet eden kısmı, küfr-ü mutlakı komünist*ler tarzında neşre başladılar. Komünistlik per*desin*de anarşistliği netice verecek bir surette münafıklar, zındıklar vasıta*sıyla ve bazı müfrit dinsiz siyasetçiler vası*tasıyla neşir ile aşılan*maya başlandığı için; şimdiki hayat, dinsiz ola*rak kabil değildir, yaşamaz. “Dinsiz bir millet yaşa*maz” hükmü bu noktaya işarettir. Küfr-ü mut*lak ol*duğu zaman, hakikat-ı halde yaşan*maz. Onun için Kur’an-ı Hakîm, bu asırda bir mu’cize-i maneviyesi ola*rak Risale-i Nur şa*kirdlerine bu dersi vermiş ki; küfr-ü mutlaka, anarşistliğe karşı sed çeksin. Hem çekmiş. Evet Çin’i, hem yarı Avrupa’yı ve Balkan’ları istilâ eden bu cereyana karşı bizi muhafaza eden Kur’an-ı Hakîm’in bu der*sidir ki; o hücuma karşı sed çek*miş, bu suretle o tehlikeye karşı çare bulmuştur.


  2. #12
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Anarşi - Terör ve Bölücülük Sebeb ve Çareleri

    İSLÂMİYETTEN ÇIKAN BİR MÜSLÜMAN, ANARŞİST OLUR

    Demek bir müslüman mümkün değil, başka bir dine girip, ya Hristiyan ve Yahudi, husu*san bol*şevik gibi ol*mak… Çünki bir İsevî müslü*man olsa, İsa Aleyhisselâm’ı daha ziyade sever. Bir Musevî müslü*man olsa, Musa Aleyhisselâm’ı daha ziyade sever. Fakat bir müslüman, Muhammed Aleyhissalatü Vesselâm’ın zinci*rinden çıksa, di*nini bıraksa, daha hiç*bir dine girmez, anarşist olur; ruhunda kemalâta me*dar hiçbir halet kalmaz. Vicdanı tefes*süh eder, ha*yat-ı içti*maiyeye bir zehir olur.

    Onun için Cenab-ı Hakk’a şükür Kur’an-ı Hakîm’in işarat-ı gaybiyesi ile kahraman Türk ve Arab milletleri içinde lisan-ı Türkî ve Arabî ile bu asrı kur*ta*racak bir mu’cize-i Kur’aniyenin Risale-i Nur na*mıyla bir dersi in*tişara başlamış. Ve onaltı sene evvel altı*yüzbin adamın imanını kurtardığı gibi, şimdi mil*yon*lardan geçtiği sabit olmuş. Demek Risale-i Nur; be*şeri anarşilikten kurtarmaya bir derece vesile olduğu gibi, İslâm’ın iki kahraman kardeşi olan Türk ve Arab’ı bir*leştirmeye, bu Kur’anın kanun-u esasî*lerini neşret*meye vesile olduğunu düşmanlar da tasdik edi*yorlar.» (Emirdağ Lâhikası-II sh: 243)

    «Şimdi bu zamanda en büyük tehlike olan zen*deka ve dinsizlik ve anarşilik ve maddiyunluğa karşı yalnız ve yalnız tek bir çare var: O da Kur’anın haki*katlarına sarılmaktır. Yoksa koca Çin’i, az bir za*manda komünistliğe çe*vi*ren musibet-i beşeriye; siyasî, maddî kuvvetler ile susmaz. Yalnız onu susturan ha*kikat-ı Kur’aniyedir.» (Emirdağ Lâhikası-II sh: 54)

    «…Hem İslâmiyet, sair dinlere kıyas edilmez. Bir müslüman İslâmiyetten çıksa ve dinini ter*ketse, daha hiçbir peygamberi kabul edemez; belki Cenab-ı Hakk’ı dahi ikrar edemez ve belki hiçbir mukaddes şey’i tanı*maz; belki kendinde kemalâta medar olacak bir vicdan bulunmaz, te*fessüh eder.» (Mektubat sh: 438)


  3. #13
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Anarşi - Terör ve Bölücülük Sebeb ve Çareleri

    CHP’YE MEKTUP


    Yine Bediüzzaman Hazretleri takriben 1946 se*nele*rinde Halk Partisi genel sekreterine hitaben yazdığı, fakat mes’uliyet makamında bulunan devlet adamları için her za*man tazeliğini koru*yan ikaznamesinde, memleke*timize so*ku*lan Avrupa’nın se*fih medeniyetine bedel, cemiyeti*mizde İslâmî hayat tervic edilmezse, Türk mil*letinin parça parça olmasına sebebiyet verilece*ğini şöyle beyan eder:

    «Bin seneden beri âlem-i İslâmiyeti kahraman*lığı ile memnun eden ve vahdet-i İslâmiyeyi muhafaza eden ve âlem-i beşeriyeti, küfr-ü mut*laktan ve dalâlet*ten şanlı bir surette kurtulma*sına büyük bir vesile olan Türk Milleti ve Türkleşmiş olanların din kardeş*leri; eğer şimdi, eski zaman gibi kahra*mancasına Kur’ana ve hakaik-ı imana sahib çıkmazsanız ve sizler gibi ehl-i hamiyet, eskide yanlış bir su*rette ve din za*rarına me*deniyetin propagandası ye*rinde doğru*dan doğruya ha*kaik-ı Kur’aniyeyi ve imaniyeyi tervice ça*lışmazsanız, size kat’i*yen haber veri*yorum ve kat’î hüccetlerle isbat ederim ki; âlem-i İslâmın muhabbet ve uhuvveti yerine, dehşetli bir nefret ve kahraman kardeşi ve kumandanı olan Türk milletine bir adavet ve şimdi âlem-i İslâmı mahva çalı*şan küfr-ü mut*lak al*tındaki anarşiliğe mağ*lub olup, âlem-i İslâmın kal’ası ve şanlı ordusu olan bu Türk Milletinin parça parça olmasına ve şark-ı şima*lî*den çıkan dehşetli ejderhanın istila etmesine sebebiyet verecek.

    Evet hariçte iki dehşetli cereyana karşı bu kah*raman millet, Kur’an kuvvetiyle dayanabilir. Yoksa küfr-ü mut*lakı, istibdad-ı mutlakı, sefa*het-i mutlakı ve ehl-i namusun serve*tini serseri*lere ibahe etmesini âlet ederek dehşetli bir kuv*vetle gelen bir cereyanı durdu*ra*cak; ancak İslâmiyet hakikatıyla mez*colmuş, ittihad etmiş ve bütün mazideki şerefini İslâmiyette bulmuş bu millet dayanabilir. Bu milletin hamiyetper*verleri ve milliyetperverleri, herşeyden ev*vel bu mümtezic, müt*tehid milliyetin can damarı hükmünde olan hakaik-ı Kur’aniyeyi terbiye-i medeniye ye*rine esas tutmak ve düstur-u hareket yap*makla o ce*reyanı durdurur inşâal*lah.» (Emirdağ Lâhikası-I sh: 218)

    Demek millî müşterekiyetin esası olan imanî şuur ve İslâmî hayat za’fa uğratılsa, millet grup grup olup parçala*nır.

    «Hem bir müslüman, başka milletler gibi değil. Eğer dinini bıraksa anarşist olur, hiçbir kayıd altında kalamaz; istibdad-ı mutlaktan, rüşvet-i mutlaktan başka hiçbir terbiye ve tedbirle idare edilmez. Bu haki*katın çok hüc*cetleri, çok misal*leri var. Kısa kesip sizin zekâve*tinize havale ediyorum.» (Emirdağ Lâhikası-I sh: 219)

    «Sizler ey ehl-i siyaset ve hükûmet! Evham edip bizlerle uğraşmayınız. Bil’akis teshilât göster*meniz lâ*zım. Çünki hizmetimiz, emniyet ve hürmet ve merha*meti te’sis ile hem âsâyişi, hem inzibatı, hem hayat-ı iç*timaiyeyi anarşilikten kurtarmağa çalışıp, sizin ha*kikî vazifenizin temel taşlarını tesbit ediyor, takviye ve te’*yid ediyor.» (Kastamonu Lâhikası sh: 137)


  4. #14
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Anarşi - Terör ve Bölücülük Sebeb ve Çareleri

    ANARŞİ VE DİNSİZLİĞE KARŞI KOYACAK, ANCAK İTTİHAD-I İSLÂM KUVVETİDİR

    Komünist ve Masonluk gibi cereyanlar anar*şizmi ne*tice verdiğini ve buna karşı çare olarak şeair-i İslâmiyeyi ihya ve itti*had-ı İslâma isti*nad etmek gerektiğini Demokrat Parti Hükûmetine ihtar ederken, bütün vatan*sever va*zife*darlara da hitab eden Bediüzzaman Hazretleri diyor ki:

    «Şimdi milletin arzusuyla şeair-i İslâmiyenin ser*bestiyetine vesile olan Demokratlar, hem mevkilerini muha*faza, hem vatan ve milletini memnun etmek çare-i yegânesi; ittihad-ı İslâm cereyanını kendine nokta-i istinad yap*mak*tır. Eski zamanda İngiliz, Fransız, Amerika siya*setleri ve menfaatleri buna muarız ol*makla mani olurdular. Şimdi menfaatleri ve siyaset*leri buna muarız değil; belki muhtaçtırlar. Çünki komü*nistlik, masonluk, zındıklık, din*sizlik; doğru*dan doğ*ruya anarşistliği intac edi*yor. Ve bu dehşetli tahrib edicilere karşı, ancak ve ancak hakikat-ı Kur’aniye et*rafında ittihad-ı İslâm dayanabilir. Ve beşeri bu tehli*keden kur*tarmağa vesile olduğu gibi, bu vatanı is*tila-yı ecanibden ve bu milleti anarşilikten kurtaracak yal*nız odur. Ve bu hakikata binaen Demokratlar bütün kuv*vet*leriyle bu hakikata istinad edip komünist ve mason*luk cereyanına karşı vaziyet almaları zaruridir.» (Emirdağ Lâhikası-II sh: 24)

    Bu gizli muarızlar, çeşitli bahaneler uydurarak bir kı*sım makam sahiplerini aldatıp Risale-i Nur aleyhine çevir*mek ister*ler. Evet:

    «Risale-i Nur’a perde altında hücum eden, ec*nebi parmağıyla bu vatandaki milletin en büyük kuvveti olan Âlem-i İslâm’ın teveccühünü ve mu*habbetini ve uhuvvetini kırmak ve nefret verdirmek için siyaseti dinsizliğe âlet ederek perde altında küfr-ü mutlakı yer*leştirenler*dir ki, hükûmeti iğfal ve adli*yeyi iki def’adır şaşır*tıp, der: “Risale-i Nur ve Şakirdleri, dini siya*sete âlet eder, emniyete zarar ihtimali var.”

    Hey bedbahtlar! Risale-i Nur’un, gerçi siyasetle alâkası yoktur; fakat küfr-ü mutlakı kırdığı için, küfr-ü mutla*kın altı olan anarşiliği ve üstü olan istibdad-ı mutlakı esasıyla bozar, reddeder.

    Emniyeti, asayişi, hürriyeti, adâleti te’min etti*ğine yüzer hüccetlerden biri, bu müdafaanamesi hük*mündeki Meyve Risalesi’dir. Bunu âlî bir heyet-i ilmiye ve içtimaiye tedkik etsinler; eğer beni tasdik etmez*lerse, ben her ce*zaya ve işken*celi idama razıyım!» (Şualar sh: 281)


  5. #15
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Anarşi - Terör ve Bölücülük Sebeb ve Çareleri

    RİSALE-İ NUR’UN İKİ MÜHİM VAZİFESİ

    «Biz, Risale-i Nur’la, bu memleketin ve istikba*li*nin en büyük iki tehlikesini def’ etmeye çalı*şıyoruz ve bilfiil çok emarelerle, hattâ mahke*mede de kısmen is*bat etmişiz.

    Birinci tehlike: Bu memlekette, hariçten kuvvetli bir surette girmeğe çalışan anarşiliğe karşı sed çek*mek.

    İkincisi: Üçyüz elli milyon müslüman*ların nef*ret*lerini kardeşliğe çevirmekle, bu memleketin en büyük nokta-i istinadını temin etmektir.» (Emirdağ Lâhikası-I sh: 128)

    RİSALE-İ NUR MESLEĞİNDE ŞEFKAT VE ASAYİŞİ MUHAFAZA
    «Risale-i Nur mesleğinin esası ve otuz seneden beri bir düstur-u hayatım olan şefkat itibariyle bir ma*suma za*rar gelmemek için, bana zulme*den canilere, değil ilişmek; hattâ beddua edemiyorum. Hattâ en şid*detli garazla bana zulmeden fâsık belki dinsiz zâlim*lere hiddet ettiğim halde değil maddî, belki beddua ile de mukabeleden beni o şef*kat men’ediyor. Çünki o zâ*lim gaddarın, ya peder ve validesi gibi ihtiyar biçare*lere veya evlâdı gibi masumlara maddî ve manevî darbe gel*memek için, o dört masumların hatırına bi*naen o zâlim gaddara ilişmiyorum. Bazan helâl edi*yo*rum.

    İşte bu sırr-ı şefkat içindir ki; idare ve asayişe kat’iyen ilişmediğimiz gibi, bütün arkadaşları*mıza da o derece tavsiye etmişim ki, üç vilayetin insaflı zabıtala*rının bir kısmı itiraf etmişler ki: “Bu Nur şakirdleri manevî bir zabı*tadır; idare ve asayişi muhafaza ediyor*lar.” dedikleri ve bu hakikata binler şâhid ve yirmi sene hayatıyla tasdik ve binler şakirdlerin de zabı*taca hiçbir vukuat kaydetmemesi ile tasdik ve te’yid ettik*leri halde, o biçare adamın ihtilâlci ve in*safsız bir ko*miteci gibi menzilini basmak ve insafsız adamlar ona ihanet etmek ve menzilinde bir şey bulama*makla be*raber, yüz cinayeti bulunan bir adam gibi hattâ Kur’anı ve başın*daki levhala*rını evrak-ı muzırra gibi top*lamak, acaba dün*yada hangi kanun buna müsaade eder?» (Emirdağ Lâhikası-I sh: 279)

    «…Komünist perdesi altında anarşistliğin, em*ni*yet-i umumiyeyi bozmağa dehşetli çalışma*sına karşı; Risale-i Nur ve şakirdleri, iman-ı tahkikî kuvvetiyle bu vatanın her tarafında o müdhiş ifsadı durduruyor ve kırıyor. Emniyeti ve asayişi temine çalışıyor ki, pek çok bir kes*rette ve memleketin her tara*fında bulunan Nur talebelerin*den, bu yirmi senede alâkadar üç-dört mah*keme ve on vilâyetin zabıtaları, emniyeti ihlâle dair bir vukuatlarını bul*mamış ve kay*detmemiş. Ve üç vilâye*tin insaflı bir kısım zabı*taları demişler: “Nur talebeleri manevî bir zabı*tadır. Asayişi muhafazada bize yardım ediyor*lar. İman-ı tahkikî ile, Nur’u okuyan her ada*mın kafasında bir yasakçıyı bı*rakıyorlar. Emniyeti temine çalışıyorlar.”

    Bunun bir nümunesi Denizli Hapishane*sidir. Oraya Nurlar ve o mahpuslar için yazılan Meyve Risalesi girme*siyle, üç-dört ay zarfında ikiyüz*den zi*yade o mahpuslar öyle fevkalâde itaatli, dindarane bir salâh-ı hal aldılar ki, üç-dört adamı öldüren bir adam, tahta bitlerini öl*dürmekten çekiniyordu. Tam merha*metli, za*rarsız, vatana nâfi’ bir uzuv olmaya başladı. Hattâ resmî memurlar, bu hale hayretle ve tak*dirle bakıyordular.» (Lem’alar sh: 261)


  6. #16
    BaRLa
    BaRLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cevap: Anarşi - Terör ve Bölücülük Sebeb ve Çareleri

    İSTİKBALDE ÂLEM-İ İSLÂM

    Bediüzzaman Hazretleri 1910 senelerinde ver*diği müjdeli bir ihbarında âlem-i İslâm’da “üç nur”, âlem-i kü*fürde “üç zulmet” geleceğini bil*dirir. Şöyle ki: Bediüzza*man Hazretleri o sene*lerde:

    «Van’a gitmek üzere İstan*bul’dan ayrılır, Batum yoluyla Van’a gider*ken Tiflis’e uğrar. Tiflis’te, Şeyh San’an Tepesi’ne çı*kar. Dikkatle etrafı temaşa ederken yanına bir Rus po*lisi gelir ve sorar: “Niye böyle dikkat ediyorsun?”

    Bediüzzaman der: “Medresemin plânını yapıyo*rum.”

    O der: “Nerelisin?”

    Bediüzzaman: “Bitlisliyim.”

    Rus polisi: “Bu Tiflis’tir!”

    Bediüzzaman: “Bitlis, Tiflis birbirinin kar*deşi*dir.”

    Rus polisi: “Ne demek?”

    Bediüzzaman: “Asya’da âlem-i İslâm’da üç nur birbiri arkasında inkişafa başlıyor. Sizde bir*biri üs*tünde üç zul*met inkişafa başlayacaktır. Şu perde-i müstebidane yırtılacak, takallüs edecek, ben de gelip burada medresemi ya*pa*cağım.”

    Rus polisi: “Heyhat!.. Şaşarım senin ümidine?”

    Bediüzzaman: “Ben de şaşarım senin aklına! Bu kışın devamına ihtimal verebilir misin? Her kışın bir baharı, her gecenin bir neharı vardır.”

    Rus polisi: “İslâm parça parça olmuş?”

    Bediüzzaman: “Tahsile gitmişler.

    İşte Hindis*tan, İslâmın müstaid bir veledidir; İngiliz mek*teb-i idadî*sinde ça*lışıyor.

    Mısır, İslâmın zeki bir mahdu*mudur; İngiliz mekteb-i mülkiyesin*den ders alıyor.

    Kafkas ve Türkistan, İslâmın iki bahadır oğullarıdır; Rus mek*teb-i harbiye*sinde talim ediyorlar. İlâ âhir…

    Yahu, şu asilzade evlâd, şehadetnamelerini al*dık*tan sonra, herbiri bir kıt’a başına geçecek, muhteşem âdil pe*derleri olan İslâmiyet’in bayra*ğını âfâk-ı kema*lâtta temevvüç ettirmekle, ka*der-i ezelînin nazarında feleğin inadına, nev-i beşerdeki hikmet-i ezeliyenin sırrını ilân ede*cek*tir.”» (Tarihçe-i Hayat sh: 78)

    Yukarıda zikredilen “üç nur”, “üç zulmet” ten mak*sadın ne olduğuna “İhbarat-ı istikbaliyeyi zaman tefsir eder” ka*idesiyle bakılmalıdır. Ancak bu arada Risale-i Nur’da izah edilen ve iman, hayat ve şeriatı ifade eden üç mes’ele ve üç devre; hem Nur’un iman hizmeti ve ittihad-ı İslâm ve İslâm-İsevî ittifakı olarak üç ehemmi*yetli inkişafatın tebşir-i istik*baliyesi düşünüle*bilir.

    “Üç zulmet” ise, Risale-i Nur’dan “Şualar” adlı eserinde Beşinci Şua’ın 12. Mes’elesinin ikinci te’vilinde beyan olu*nan, her iki Deccal’ın üç devre-i istibdadlarına ve o istibdad*lara karşı çı*kan feveranlarla çökmelerine işaret olabilir. Meselâ, az yukarıda kaydedildiği gibi, Hindistan’ın İngilizlerin ta*hakkümü ile inti*baha gelmesi; Mısır’ın, o istib*dada karşı, mül*kiyede (siyasî ve idarî sahada) hâkimiyet ve is*tiklâliye*tine kavuşacağı; Kafkas ve Türkistan, Rus istib*dadına karşı askerî ve maddî cihad sa*hasında fe*veranla hürriyetine sahib olacağı müjdelerinin tezahürleri gö*rüldü ve daha da görülecek .. İnşaallah.....







    --------------------------------------------------------------------------------

    [1] el-Hâkim, el-Müstedrek, 4:529-530; İbni Hibban, Sa*hih, 8:286.

    [2] Hucurat Sûresi, 49:10.

    [3] Buharî, Salât: 88; Edeb: 36; Mezâlim: 5; Müslim, Birr: 65; Tirmizî, Birr: 18; Nesâî, Zekât: 67; Müsned, 4:405, 409.

    [4] “Ey insanlar! Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarat*tık; sonra da, birbirinizi tanıyasınız diye milletlere ve kabilelere ayırdık.” Hucurat Sûresi, 49:13.

    [5] Buharî, Ahkâm: 4, İmâra: 36, 37; Ebû Dâvud, Sünnet: 5; Tirmizî, Cihâd: 28, İlim: 16, Nesâî, Bey’a: 26; İbni Mâce, Cihad: 39; Müsned, 4: 69, 70, 199, 204, 205, 5:381, 6:402, 403.

    [6] Fetih Sûresi, 48:26.

    [7] Mâide Sûresi, 5:54.

    [8] “Allah’ın dinine ve Kur’ân’a hep birlikte sım sıkı sarılın.” Âl-i İmran Sûresi, 3:103.

    [9] “Mü’minler kardeştirler.” Hucurât Sûresi, 49:10.

    HAŞİYE İslâmiyet milleti herşeye kâfidir. Din, dil bir ise, millet de birdir. Din bir ise, yine millet birdir.

    [10] “İslâm, Câhiliyetten kalma ırkçılık ve kabileciliği ortadan kaldırmıştır. Müslüman olduktan sonra, Habeşli bir köle ile Kureyşli bir efendi arasında hiçbir fark yok*tur. “

    Bu ibare, İslâmiyet öncesi câhiliye âdetlerine dönmek*ten men eden hadislerden iktibas edilmiştir. Bu mev*zuda bir çok hadis-i şerif rivayet edilmiştir. Bunlardan birisi şöyledir: vvv Manâsı: “İslâm dini kendinden önceki bâtıl olan fiil, hareket, âdet ve ina*nışları keser, kaldırır.” Buharî, Ahkâm: 4, İmâra: 36, 37; Ebû Dâvud, Sünnet: 5; Tirmizî, Cihâd: 28, İlim: 16, Nesâî, Bey’a: 26; İbni Mâce, Cihad: 39; Müsned, 4: 69, 70, 199, 204, 205, 5:381, 6:402, 403.

    [11] Buharî, Ahkâm: 4, İmâra: 36, 37; Ebû Dâvud, Sünnet: 5; Tirmizî, Cihâd: 28, İlim: 16, Nesâî, Bey’a: 26; İbni Mâce, Cihad: 39; Müsned, 4: 69, 70, 199, 204, 205, 5:381, 6:402, 403.

    [12] En’âm Sûresi, 6:164; İsrâ Sûresi, 17:15; Fâtır Sûresi, 35:18; Zümer Sûresi, 39:7.

    [13] En’âm Sûresi, 6:164; İsrâ Sûresi, 17:15; Fâtır Sûresi, 35:18; Zümer Sûresi, 39:7.

    [14] Mâide Sûresi, 5:32.

    [15] “Milletin efendisi, onlara hizmet edendir.” el-Mağ*ribî, Câmiu’ş-Şeml, 1:450, Hadis no: 1668; el-Aclûnî, Keş*fü’l-Hafâ, 2:463.

    [16] “Milletin efendisi, onlara hizmet edendir.” el-Mağ*ribî, Câmiu’ş-Şeml, 1:450, Hadis no: 1668; el-Aclûnî, Keş*fü’l-Hafâ, 2:463.

    [17]“Allah’ım, erkek ve kadın bütün mü’minleri bağışla.”

    [18] A’râf Sûresi, 7:31.

    [19] Necm Sûresi, 53:39.

    [20] el-Münzirî, et-Terğîb ve’t-Terhîb, 1:517.

Sayfa 2/2 İlkİlk 12

Benzer Konular

  1. KomÜnİzm, faŞİzm, satanİzm, pkk ve terÖr.
    By Konyevi Nisa in forum Evrİm Darwinizm’in çöküşü
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 09.06.09, 19:37
  2. Sebeb
    By Konyevi Nisa in forum S -Harfi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 19.12.08, 13:46
  3. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 08.10.08, 15:55
  4. Bediüzzaman said nurs i den Terör ve anarşiye çözümler
    By SiLa in forum Bediüzzaman'ın Hayatı
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 10.08.08, 15:43
  5. Terör Nitelemesi Kimin İşine Yaradı?
    By SiLa in forum Filistin Cihadı
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 02.07.08, 09:01

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •