Bir kişiye diyabet tanısı yeni konulduğunda bile gözlerinde hasar başlamış olabilir.

Göz kürelerimizin arka iç kısmı ince kan damarlarıyla sinirlerle ve görme hücreleriyle kaplıdır.





Bu ince kan damarlarında önce minik baloncuklar oluşur sonra kan ya da serum bu damarlardan dışarıya sızar. Bazı hücreler de kansız kalır. Sinir lifleri şişer. Yeni kılcal damarlar oluşur. Oluşan bazı doku bantları göz içi tabakasının (retina) yerinden sökülmesine neden olur ki bu durumda görüş alanımızda yer yer siyahlaşma olur. Görme noktasının zedelenmesi körlükle sonlanabilir.

Diyabetli kişilerde göz merceğinin bulanıklaşması olan katarakt gelişme ihtimali de fazladır. Kişiler bulanık gördükleri için doktora giderler. Yeni gözlük geçici olarak görmemizi düzeltebilir. Erken dönemde şeker seviyesi iyi dengelenirse katarakt kendiliğinden düzelebilir.

Göz küremizin içindeki basıncın artmasına glokom denir. Şeker hastalarında görülme sıklığı artar. Kalıcı görme kaybı yapabilir.

Görme sinirinin ani hasarı o gözde ani görme kaybına neden olabilir.

Gözlerde bir hasar oluşmuşsa vücudun başka yerlerindeki damarlarda da hasar oluşmuş olma ihtimali artar.

Tüm göz hasarlarında kişilerin kolesterol tansiyon dengelerinin sağlanması zararın azaltılmasına yardımcı olur.

Diyabetli kişiler yılda bir defa göz doktoruna muayene olmalıdırlar